Oyunculuk Sektöründe Tekelleşme



 

Digital Platformlarda, sinemalarda ve TV ekranlarında severek izlediğimiz dizi ve filmlerin perde arkasında dönen tekelleşme ve ayak oyunları tek bir haber ile gündeme geldi ve büyük ses getirdi. Bahsi geçen menajerlik firmalarının iş yürütme şekli sektörde zaten bilinen bir şeydi. Sektörde iş yapan oyunculardan tutun da yönetmenler, cast direktörleri ve hatta yapım şirketleri bile neyin ne olduğunu ve işlerin nasıl döndüğünü zaten biliyorlardı. Peki ne oldu da bu iş bir anda ayyuka çıktı? Kim kimin tavuğunu iteledi de iş buralara geldi? Bence asıl sorulması gereken soru bu?

Önce sizlere piyasadaki mevcut işleyişi kısa ve öz anlatayım;

Yapım şirketi bir film veya dizi yapmaya karar verir ve iyi bir senaryo bulur. Bu senaryoyu çekecek bir yönetmen ile anlaşır. Sonra esas kız ve esas oğlan için oyuncu arayışına gidilir.  Bu iş için de bir cast direktörü ile anlaşılır. Cast direktörü role uygun oyuncuları bulup yapım şirketine ve yönetmene sunar.  Başrol oyuncularını ve ana castları yani karakter oyuncularını genellikle yapım şirketi, yönetmen ile belirler. Bunlar da genellikle piyasada celebrity dediğimiz çok ünlü oyunculardan seçilir. Bütün ünlü oyuncuların sözleşmeli olduğu bir menajerleri olur. Menajerleri üzerinden bu oyuncularla anlaşma yapılır.  Geri kalan rol dağılımı cast direktörü ve yönetmen iş birliği ile yapılır. Burada seçilen oyuncular genellikle semi-celebrity dediğimiz bilinen ama çok tanınmayan ya da no-name dediğimiz hiç tanınmayan oyuncular olur. Geri kalan yardımcı oyuncu denilen figürasyon ise oyuncu ajanlarından talep edilir.

Tekelleşme ve Menajer

Oyunculuk sektöründe tekel, belirli bir menajerlik şirketinin piyasayı kontrol etmesi anlamına gelir. Bir oyuncunun kariyerini yöneten ve yönlendiren menajerdir. Bu yüzden menajerin rolü oyuncunun kariyeri açısından çok önemlidir. Sektördeki güçlü bir menajer, bir oyuncunun kariyerini tek başına belirleyebilecek kudrete sahiptir. İyi bir menajer oyuncuyu bir anda yıldız yapabilir. 

Tek bir menajerin sektördeki hakimiyeti ise oyuncular arasında adaletsizlik yaratabilir. Bahsi geçen menajerlik firması Türkiye'de bildiğiniz tüm ünlü oyuncuların menajeridir. Eğer bir yapımcı olarak, esas oğlanı bu menajerin bir oyuncusuna oynatmak isterseniz karşınıza uzun bir sözleşme metni çıkar. "Size esas oğlan olarak  Ali'yi veririm ama yanında esas kız olarak Fatma'yı ve yanında da şu,şu ve şu oyuncuları da alacaksınız", "dizi tutmasa bile bilmem kaç bölüm ya da sezon oynatacaksınız" vs gibi...

Böylece yapımcının ilk etapta esas kızı oynatmayı düşündüğü Zeynep ve diğer oyuncular, onlara hiç şans tanınmadan daha masa başında işi kaybetmiş olurlar. Yapımcının gideceği başka ajans da yoktur çünkü bütün ünlü oyuncular aynı menajer ile çalışmaktadır ve aynı şartlar onlar için de geçerlidir. 

Cast Direktörlerinin Çift Rolü

Türkiye bu işlerin bu kadar karışık olmasının başka bir sebebi de Cast Direktörlerinin çifte rolüdür. Yukarıda da bahsettiğim gibi bir dizi veya filmin bütün oyuncuları cast direktörleri tarafından bulunur ve yönetmenin onayına sunulur. Etik olarak bir cast direktörü sadece cast direktörlüğü, menajer de sadece menajerlik yapmalıdır. Ama malesef Türkiye'deki cast direktörlerinin %80 inin menajerlik firmaları vardır. Yapım şirketinin anlaşmış olduğu cast direktörü, castını yaptığı dizi veya filme oyuncu seçerken, önceliği menajerliğini yaptığı oyunculara verir. Böylece yapım şirketinden hem cast direktörlüğü için para alır hem de oyuncusu üzerinden komisyonunu alır. Hatta başka bir oyuncudan aldığı audition (oyuncuların performanslarını gösterdikleri deneme çekimi) kendi oyuncusundan aldığı audtiondan daha iyiyse yönetmene sunulmaz bile. Hemen sümen altı edilir ve kendi oyuncusu ön plana çıkartılır. 

Sektörde tüm bunlar bilinir, kapalı kapılar ardında konuşulur ama kimse yüksek sesle söylemeye cesaret edemez. Çünkü ya işinden olur ya da önü kapatılır. İşi daha masa başında kaybeder. Hiç bir cast direktörü bunu dillendiren oyuncu ile çalışmak istemez. Kendi aralarında  hemen haber yayılır ve oyuncu black list olur. İşi abartıp "sana piyasada iş yaptırmam" diye tehdit eden menajer ve cast direktörleri bulunur.

Bu tekel ve çifte standartlar sektörde adaletsizliklere, çeşitliliğin azalmasına, oyuncuların karşılaştığı zorlukların artmasına sebep olur. Nice yetenekli ve eğitimli oyuncu bu işleyiş yüzünden sektörden silinip gitmiştir. Tüm bunların üstesinden gelmek için sektördeki işleyişin değişmesi, şeffaflığın ve adaletin getirilmesi gerekmektedir. 

Bunların yanı sıra; sektörde yıllardır bilinen bu sorunların, bu işlerle uzaktan yakından ilgisi olmayan, alakasız bir gazeteci tarafından gündeme getirilmesi oldukça düşündürücü... Yazı o kadar profesyonelce yazılmış ki hem magazinel hem de ticari istismar boyutu katılmış. Yani bunu yazan bir şeye hizmet etmek istemiş. Hem işin içine ünlülerin Mama'sı diyerek, eşcinsel sevgililer, iş adamlarında koparılan paralardan bahsedilerek magazinel bir haber gibi halkın gündemine sunmuş hem de haksız rekabetten bahsedip işi savcılığa kadar taşımış. 

Elbette yazılanların doğruluk payı var. Bizler bu sektörden para kazanmaya çalışanlar olarak bu sorunları haber yapılmadan önce de  biliyorduk. Sektördeki herkesin bildiği ve konuştuğu konular bunlar. Hiç kimse sütten çıkmış ak kaşık değil. Bana kalırsa tüm bu olanlar sektördeki ağır taşları yerinden oynatacak. Günün sonunda menajerlik firmalarına kota getirilebilir. Mesela 10 erkek 10 kadın oyuncuyu bünyenizde tutabilirsiniz

denebilir. Cast direktörleri menajerlik yapamaz denebilir. Kötü mü olur? Çok da güzel olur.

Ayrıca son olarak bu konunun öyle lanse edildiği gibi kadın-erkek eşitsizliği ile uzaktan yakından ilgisi de yok. Bunlar hep hedef şaşırtmak için yapılan ayak oyunları. Kamu oyunda kendilerini aklama çabasından başka bir şey değil.

Ama kafamda hep aynı soru; ne oldu da bu iş bir anda gündeme geldi? Bu işin arkasındaki gerçek sebep ne? Kimler bu ranttan nemalanamadı da ayyuka çıkardı? 

Bunları da zaman içinde öğreneceğiz...

Ne Haliniz Varsa Gülün...

Sevgiler...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zeka Anadan Oğula Geçer...

Yelkenli İle Yunan Adaları- Midilli Adası (Lesvos)